Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Ortadoğu'daki gerginliğin tırmandığı bir dönemde, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını görüşmek üzere acil bir oturum düzenleneceğini duyurdu. Bu toplantı, uluslararası toplumun dikkatini çeken bir dizi askeri eylem ve karşılıklı tehditlerin ardından geldi. Tüm dünyanın gözleri, bu oturumda alınacak kararlarını ve alınacak önlemleri bekliyor.
İsrail’in Suriye’deki askeri faaliyetleri, özellikle İran ile bağlantılı militan gruplar üzerinde yoğunlaşmasıyla dikkat çekiyor. Son dönemlerde gerçekleşen hava saldırıları, hem bölgedeki güvenlik dengelerini sarsmakta hem de uluslararası ilişkileri derinlemesine etkilemektedir. Bu saldırılar sonucunda Suriye'nin pek çok noktasında maddi hasar meydana gelmiş, ayrıca sivil kayıplar da yaşanmıştır. Bölgede yaşayan halk, bu güvenlik endişeleri nedeniyle daha fazla tahliye ve göç acaba mı düşünüyor? Suriye yönetimi ise bu askeri eylemleri sert bir dille kınayarak, İsrail'in uluslararası hukuku çiğnediğini öne sürüyor.
BMGK toplantısının gündem maddeleri arasında, uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirilen bu saldırıların durdurulmasına yönelik adımlar atılması da bulunuyor. BMGK’nın, özellikle bu meselede nasıl bir tavır sergileyeceği ise merak konusu. Türk Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in saldırılarını kınayarak, uluslararası toplumu bu duruma karşı birlikte hareket etmeye davet etti. Bu bağlamda, Cenevre'deki görüşmelerin yeniden başlaması için de diplomasinin ön planda tutulması zorunluluğuna vurgu yapıldı. Ayrıca, bölgenin istikrarı için Birleşmiş Milletler’in devreye girmesi gerektiği ifade ediliyor.
Toplantıda, BMGK üyeleri, İsrail’in eylemleri ile ilgili raporları gözden geçirerek, bu tür saldırıların önlenmesi için uluslararası mekanizmaları devreye sokmayı tartışacak. Bunun yanı sıra, İran’ın Suriye'deki etkisinin hangi yollarla azaltılabileceği üzerinde de durulacak. Olası bir yaptırım ya da uluslararası kınama, Suriye üzerinde yeni baskılar yaratabilir. Ancak, bu tür kararların nasıl alınacağı ve hangi oy çoğunluğuna ihtiyaç duyulacağı, önümüzdeki günlerde sonuçları belirleyecek en önemli unsurlar arasında yer alıyor.
Bir başka konu da, BMGK'nın bu süreçte nasıl bir çalıştay yürüteceği olacak. Bazı ülkeler, özellikle Batı'daki bazı aktörler, İsrail'in savunma haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini savunurken, diğerleri ise işgalci eylemlerin kesinlikle sona erdirilmesi gerektiği yönünde görüş bildiriyor. Bu noktada, BMGK'nın alacağı kararlar ve uygulamaya geçirdiği aynı zamanda yaptırım politikaları, bölgedeki dengeleri de önemli ölçüde etkileyecektir.
Sonuç olarak, BMGK'nın Israel'in Suriye’ye yönelik saldırılarını masaya yatırması, uluslararası ilişkilerin seyrini değiştirecek kadar önemli bir konu. İzlenecek yollar ve alınacak kararlar, yalnızca Ortadoğu değil, tüm dünya açısından büyük bir yankı uyandıracaktır. Bu toplantıda bir uzlaşı sağlanması durumunda, hem bölgeye barışın getirilmesi açısından önemli bir adım atılmış olacak hem de uluslararası hukukun yeniden merağına dönmesi için bir fırsat doğacaktır.